Özet: Adenoviridae ailesinde yer alan Canine adenoviruslar, Canine Adenovirus Tip 1 (CAV 1) ve Canine Adenovirus Tip 2 (CAV 2) olmak üzere iki tip olup, sırasıyla, infectious canine hepatitis (ICH) ve infectious canine laryngotracheitis’e neden olmaktadır. Canine adenovirusların neden olduğu bu iki hastalık, dünya çapında görülen çok önemli adenovirus enfeksiyonlarındandır. Yeni doğan ve genç köpekler her iki tipe karşı duyarlı olup, yetişkin köpekler genellikle iyi prognoza sahiptir. Bu derlemenin amacı, özellikle yavru köpeklerde etkili olan her iki adenoviral enfeksiyon hakkında bilgi vermektir.
Anahtar sözcükler: Canine Adenovirus Tip 1, Canine Adenovirus Tip 2, Köpek
Enfeksiyöz canine hepatitis (ICH), Canine Adenovirus Tip 1 (CAV 1)’in neden olduğu Canidae and Ursidae ailelerinin sistematik bir enfeksiyonudur. Rubarth tarafından 1947 yılında köpeklerin spesifik viral bir enfeksiyonu olarak tespit edilen ICH, asemptomatik fatal hastalık ile karakterizedir. ICH’a neden olan CAV 1, aynı zamanda, kurt, ayı, tilki, kokarca ve çakalların önemli bir patojenidir ve epizootilere neden olmaktadır. İlk olarak kurt ansefalit nedeni olarak fark virus, köpeklerde akut hepatitise neden olmakla birlikte, respiratör veya oküler hastalığa, ensefolopati, kronik hepatit ve intestinal nefrite de neden olabilmektedir.
CAV 2, ilk olarak 1961 yılında laryngotracheitis klinik semptomları gösteren bir köpekte Ditchfield ve arkadaşları tarafından belirlenmiş ve infectious canine laryngotracheitis (ICLT) olarak adlandırılmıştır . Virus, solunum yoluna lokalize olur ve tonsilitis, faranjitis, trahitis, bronşitis ve bronkopnömoniye neden olmaktadır.
CAV enfeksiyonları dünyaca yaygın olarak görülmekle birlikte, aşılamanın pratik olarak yapıldığı yerlerde nadir olarak görülmektedir [4]. İnaktif ve attenüe aşılar uzun yıllar geniş çaplı olarak kullanılmıştır. CAV 1 ve CAV 2 arasındaki antijenik yakınlık nedeniyle, CAV 1 hem ve CAV 2 aşılarının birbirlerine karşı çapraz koruma özellikleri vardır [3]. Bunun yanı sıra, korneal ödeme neden olmaması avantajına sahip olan [2] CAV 2 attenüe ve ölü aşıların, CAV 1 enfeksiyonuna karşı köpekleri klinik olarak koruyabildiği [3, 12] ve köpek popülasyonlarında virus sirkülasyonun canlı modifiye CAV 2 aşıları ile etkili bir şeklide azaltıldığı ispatlanmıştır [13].
CAV 1 ve CAV 2 arasındaki esansiyel faklılık, CAV 1’in sistemik hastalığa neden olması, CAV 2’nin ise yanlızca solunum hastalığı ile sınırlı olarak kalmasıdır. Bu farklılığın moleküler temeli belirsiz kalmıştır, fakat bu özellik köpeklerin aşılanması için kullanılmaktadır. Spesifik olarak CAV 1 canlı attenüe aşıları, aşı virusunun sistemik olarak replike olabilme yeteneğinden dolayı bazen mavi göz ile sonuçlanırken, CAV 2 aşıları sistemik olarak replike olamamaktadır. Bununla birlikte, CAV 2 aşıları CAV 1 tarafından başlatılan hastalığa karşı tam anlamıyla homolog ve çapraz koruma sağlamaktadır [2].
CAV 1 aşılarının yan etkileri bulunduğundan dolayı, ICH önlenmesinde alternatif olarak CAV 2 aşıları geliştirilmiş ve kullanılmaktadır.
Kaynak:
Fahriye Saraç Pendik Veteriner Kontrol Enstitüsü, 34890, İstanbul
Comments