SADECE HAYVAN SAĞLIĞINDA KULLANILIR
XYLAZIN BIO %2
Enjeksiyonluk Çözelti
Veteriner Sedatif, Hipnotik
Detaylı bilgi için prospektüsü inceleyiniz.
PROSPEKTÜSÜN ONAY TARİHİ: 04.07.2023T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI PAZARLAMA İZNİ TARİH VE NO. 31.05.2004 – 009/0848 PAZARLAMA İZNİ SAHİBİNİN ADI VE ADRESİ İNTERMED Ecza Deposu, İthalat, İhracat, Ticaret ve Taahhüt Ltd. Şti. Sağlık 1 Sok. No: 32/4 Yenişehir Çankaya/ANKARA Tel: (312) 435 95 60 Faks: (312) 435 73 51 intermed@interhas.com.tr
ÜRETİCİ FİRMA VE ADRESİ: Bioveta, a.s., Komenskeho 212, 683 23 Ivanovice na Hane, Çek Cumhuriyeti Tel: 420 517 318 500 Faks: 420 517 318 653
Xylazinbio %2
Kedi, köpek, at, sığır
Veteriner Sedatif, Analjezik
Berrak, renksiz, steril bir enjeksiyonluk çözelti olup her ml’sinde 20 mg Ksilazin (23,3 mg Ksilazin hidroklorür olarak) ve koruyucu olarak 1.0 mg Metilparaben ( E 218) içerir.
Farmakodinamik özellikler Ksilazin merkezi ve periferal alfa2- adrenerjik reseptörlerini uyararak etki gösteren bir Alfa
2 adrenerjik reseptör agonistidir. Merkezi alfa 2 adrenerjik reseptörlerin uyarılması ile antinosiseptif etki gösterir. Alfa 2 adrenerjik aktivitesi yanında alfa 1 adrenerjik aktiviteye
de sahiptir. Ksilazin ayrıca, merkezi sinir sisteminin intranöronal santral impuls geçişini engelleyerek iskelet kası gevşetmesini de sağlar. Analjezik ve kas gevşetici etkileri türler arasından önemli farklılıklar gösterir. Yeterli bir anestezi diğer ilaçlarla kullanım
ile elde edilebilir. Türlerin çoğunda ksilazin uygulaması kısa etkili bir nazopressor etki ardından da uzun süreli hipotansiyon ve bradikardi oluşturur. Bu zıt etki, ksilazinin hem alfa 1 hem de alfa 2 adrenerjik etkisinden kaynaklanır. Ksilazinin çeşitli endokrin etkileri de
mevcuttur. Pankreatik beta hücrelerindeki alfa 2 reseptörler ile insülin salımını inhibe eder. DHA üretimini azaltarak antidiüretik hormon (ADH) üretimini azaltır ve poliüriye neden olur. Ayrıca FSH hormonu üzerinde azaltıcı etkisi vardır.Farmakokinetik özellikler Kas içi uygulamadan sonra emilim ve etki hızlı gelişir. Ksilazin konsantrasyonu uygulamadan sonra yaklaşık 15 dakika içinde azami düzeyine ulaşır ve daha sonra eksponensiyal olarak azalır. Ksilazin kuvvetli yağda çözünen organik bazlı bir bileşik olup vücutta hızla ve geniş ölçüde yayılır. Ven içi uygulamadan sonra dakikalar içinde karaciğer, böbrek, MSS, hipofiz ve diaframda yüksek oranda bulunur. Dolayısıyla, kan damarlarının dokulara çok hızlı bir şekilde aktarılması söz konusudur. Kas içi uygulamada biyoyararlanımı tam değildir ve değişkendir; köpeklerde %52-90, atlarda %48. Geniş ölçüde metabolize edilir ve hızla atılır (yaklaşık %70’i idrar, kalanı dışkı yolu ile). Hızlı atılım muhtemelen değişmemiş olarak idrarla atılımından ziyade önemli ölçüde metabolize edilmesi ile ilgilidir.
Sığır, at, kedi, köpek
Sığır: Küçük operasyonlarda sedasyon, kaslarda gevşeme ve analjezi sağlanması ve ayrıca genel anestezi için premedikasyon amacıyla
At: Sedasyon ve kaslarda gevşeme sağlanması ve ayrıca anestezi ve analjezi için başka uygun ürünlerle kombine edilmek üzere premedikasyon amacıyla
Kedi ve köpek: Sedasyon sağlanması ve ayrıca başka uygun ürünlerle kombine edilerek kas gevşemesi, anestezi ve analjezi amacıylaAtlar: Ksilazin bağırsak hareketlerini inhibe eder. Bu nedenle bu ürün sadece ağrı kesicilere cevap vermeyen kolik vakalarında kullanılmalıdır. Sekum disfonksiyonu olan atlarda kullanılmamalıdır. Uygulamadan hemen sonra atlar hareket edemez hale gelir. Bu
nedenle operasyon veya müdahalenin yapılacağı yerde bu ürünün uygulanması tavsiye edilir. Laminitis olan atlarda dikkatli kullanılmalıdır. Bronkopneumopati veya solunum sorunu
olan atlarda öldürücü dispne gelişebilir. Bu nedenle en düşük doz kullanılmalıdır.Kedi ve köpekler:
Ksilazin bağırsak hareketlerini inhibe eder. Bu nedenle üst sindirim sisteminin X-ray ile muayenesinde kullanımı, ksilazinin midede gaz birikmesini uyarması ve bu durumun da yorumu güçleştirme ihtimali nedeniyle, tavsiye edilmez. Brakisefalik, bronkopneumopati
veya solunum sorunu olan köpeklerde öldürücü dispne gelişebilir.
Bireyler ve türler arasında değişen düzeyde bu ürün generalize kas gevşemesi ve analjezi (anestezi)nin eşlik ettiği sedasyonlu hipnotik duruma neden olur. Bu nedenle ürünün uygulanacağı hayvanların uygulamadan önce genel bir muayeneden geçirilmesi gereklidir.
Sığırlar:
Ruminantlar ksilazine özellikle duyarlıdır. Düşük doz uygulamada sığırlar genellikle ayakta kalır fakat hayvanlar yatabilir. Y üksek tavsiye dozlarında çoğu hayvan yatar, bazıları lateral yatış pozisyonunda düşebilir. Ksilazinin retrikulo-ruminal motor fonksiyonları baskılaması nedeniyle, uygulamadan
sonra şişme meydana gelebilir. Ksilazin uygulamasından birkaç saat önce hayvanların önünden yem ve su kaldırılmalıdır. Sığırlarda çiğneme, öksürme ve yutkunma refleksleri devam eder ancak sedasyon boyunca zayıflar. Bu nedenle uyanma döneminde hayvanlar dikkatli şekilde izlenmeli, sternal yaslanma pozisyonunda tutulmalıdır. Bu nedenle dozun dikkatli bir şekilde doğru hesaplanması zorunludur. Harici uyarıcılar, ksilazinin etkisini azaltabilir. Bu nedenle beklenen etki oluşuncaya kadar hayvanlar sessiz ve rahat bir ortamda bekletilmelidir. Arter (atardamar) içine uygulanmaz. Diğer preanestezik veya anesteziklerle birlikte
kullanımında, kullanılacak hayvanın ASA sınıfı, dozları, diğer ilacın niteliği, bileşimi ve müdahalenin çeşidine göre yapılacak hekim fayda/risk değerlendirmesi dikkate alınmalıdır.
Tavsiye dozu, birlikte uygulanacağı ürüne göre değişebilir.
Ruminantlarda yatar durumda görülebilen timpani, sternal duruş ile giderilebilir. Tükürük ve yiyecek aspirasyonunun önüne geçmek için baş ve boyun uygun eğimli pozisyonda tutulmalıdır. Özellikle yüksek doz uygulamada hayvan aç olmalıdır. Evcil olmayan, uyarılmış ve gergin hayvanlarda genellikle hafif yüksek dozlara ihtiyaç duyulur. Yaşlı, hasta veya uygulamadan önce yoğun efor sarf etmiş hayvanlar ilaca daha hassastır ve daha yoğun cevap verirler. Dehidrasyon durumlarında dikkatli kullanılmalıdır. Kedi ve köpeklerde kusma uygulamadan sonra genellikle 3-5 dakika sonra görülür.
Uygulamadan 12 saat önce hayvanların aç bırakılması tavsiye edilir, su tüketmelerinde sakınca bulunmamaktadır. Kedi ve köpeklerde uygulamadan önce atropin uygulanması salivasyonu ve bradikardi
etkilerini azaltabilir. Tavsiye edilen doz aşılmamalıdır. 25°C derecenin üzerindeki hava şartlarında hayvanların serin bir yerde tutulması, çevre sıcaklığının düşük olduğu durumlarda ise hayvanların sıcak tutulması tavsiye edilir. Ağrılı müdahalelerde lokal veya genel anesteziklerle kombine edilebilir. Ksilazinin ataksiye neden olma ihtimali nedeniyle, özellikle atlarda ayakta kastrasyon
operasyonlarında ve distal ekstremitelerde yapılan operasyonlarda dikkatli olunmalıdır. İlaç uygulanan hayvanlar belirtiler tam olarak kaybolana kadar gözlem altında tutulmalı, kalp ve solunum fonksiyonları izlenmeli, kötü davranışlardan kaçınılmalıdır.
Genç hayvanlarda kullanımında kontrendikasyonlar bölümünde yer alan sınırlamalara dikkat edilmelidir. Bu hayvanlarda kullanımı, veteriner hekimin fayda/risk analizine tabidir.Ratlarda yapılan laboratuvar çalışmalarında teratojenik veya fötotoksik olduğuna dair kanıt bulunmamasına rağmen, ksilazinin gebeliğin ilk 2/3 ünde kullanımı veteriner hekimin fayda/risk değerlendirmesine tabidir. Özellikle kedi ve sığırlarda olmak üzere
gebeliğin daha sonraki aşamalarında, uterus kontraksiyonlarını uyarması ve erken doğuma neden olması nedeniyle, uygulanmamalıdır. Embriyo transferi yapılan sığırlarda, artan uterus tonusunun yumurta transplantasyonunu olumsuz etkilemesi
nedeniyle, uygulanmamalıdır.Vücut sıcaklığının düzenlenmesi etkilenebileceğinden, çevre ısısına göre vücut sıcaklığı artabilir veya azalabilir. Özellikle kedilerde olmak üzere solunum sistemi depresyonu ve/veya arrest görülebilir.
Kedi ve köpekler: Kedi ve köpekler özellikle tok iseler ksilazin sedasyonunun erken aşamasında kusarlar. Enjeksiyondan sonra hipersalivasyon görülebilir. Kedi ve köpeklerde diğer yan etkiler
şunlardır; Kaslarda tremor, atrioventrikuler blok, bradikardi, hipotansiyon, solunumda azalma, güçlü sesli uyaranlara hareketli tepkiler, hiperglisemi ve kedilerde evde artan idrar üretimi. Kedilerde ksilazin uterus kontraksiyonlarına neden olabilir ve bu durum prematüre doğuma neden olabilir. Köpeklerde deri altı uygulamalarda görülen yan etkiler kas içi uygulamaya göre daha belirgindir ve ilacın etkinliği daha az öngörülebilirdir. Bazı
geniş görüşlü predispoze ırklarda (Grand Dane, Irish Setter) seyrek olarak şişkinlik rapor edilmiştir. Anesteziye alınmış hayvanlarda, anestezi süresince, uyanma aşamasında ve sonrasında çok seyrek kardiyorespiratorik bozukluklar (kardiak arrest, dispne, bradipne,
pulmoner ödem, hipotansiyon) ve nörolojik bozukluklar (konvulziyon, sakinlik, pupillar düzensizlik, tremor) gözlenmiştir.
Sığırlar:
Ksilazin prematüre doğumu tetikleyebilir ve döllenmiş yumurtanın implantasyonunu düşürebilir. Yüksek dozda ksilazin bazen 24 saat süren yumuşak dışkıya neden olur. Diğer yan etkiler şunlardır; horultu, hipersalivasyon, ruminal atoni, dilde uyuşukluk,
geğirme, şişkinlik, burunda hırıltı, hipotermi, artan idrar üretimi, geri dönüşümlü penil
prolapsus. Sığırlarda kas içi uygulamalarda yan etkiler, damar içi uygulamaya göre daha
belirgindir.
Atlar:
Atlarda sedasyonun etkisi azaldıkça terleme görülür. Atlarda özellikle ciddi bradikardi ve solunum oranında azalma rapor edilmiştir. Uygulamadan sonra genellikle kan basıncı geçici olarak artar daha sonra düşer. İdrar üretiminde artış rapor edilmiştir. Kaslarda tremor
ve sesli ve fiziksel uyarılara hareketli tepkiler oluşabilir. Seyrek de olsa, çok şiddetli reaksiyonlar da bildirilmiştir. Ataksi ve geri dönüşümlü penil prolapsus görülebilir. Bağırsak hareketlerini azaltması nedeniyle seyrek olarak orta şiddette kolik görülebilir.
Önlem olarak ksilazinin sedatif etkileri tamamen ortadan kalkana kadar atlar beslenmemelidir.
Yan etki sıklığının bildirilmesinde aşağıdaki çevirim kullanılır;
- Çok yaygın (10 hayvanda 1’den fazla)
- Yaygın (100 hayvanda 1’den fazla fakat 10’dan az)
- Yaygın olmayan (1.000 hayvanda 1’den fazla fakat 10’dan az)
- Seyrek (10.000 hayvanda 1’den fazla fakat 10’dan az)- Çok seyrek (10,000 hayvanda 1’den az)
Diğer merkezi sinir sistemini (MSS) baskılayan ilaçlarla (barbituratlar, narkotikler, anestezikler, trankilizanlar vb.) ksilazinin birlikte kullanımı, MSS üzerindeki baskıyı artırabilir. Bu nedenle bu ilaçlarla birlikte kullanımında dozda azaltma gereklidir. Bu nedenle ksilazin nöroleptik veya trankilizanlarla birlikte kombine kullanılacaksa dikkatli olunmalıdır. Ksilazin adrenalin gibi sempatomimetik ürünlerle birlikte, ventriküler aritmi riski nedeniyle, birlikte kullanılmamalıdır.
Ven içi Alfa2-agonistleri ve güçlendirilmiş sülfonamidlerle birlikte kullanımında öldürücü kardiak aritmi riski rapor edilmiştir. Bu nedenle ksilasin ile sedatize edilmiş hayvanlarda ven içi yolla trimetoprim/sülfonamid kombinasyonları uygulanması tavsiye edilmez. Diğer ürünlerle karıştırılarak kullanılmamalıdır.Kazara aşırı doz uygulaması halinde kardiak aritmi, hipotansiyon ve merkezi sinir sisteminde derin depresyon ve derin soluma görülebilir. Ayrıca epileptik nöbetler de bildirilmiştir. Ksilazinin antagonistleri alfa-2-adrenerjik antagonistleridir. Atipamezol bazı vakalarda yararlı bir antidot olarak kullanılabilir. Kedi ve köpeklerde 0.2 mg/kg, atlarda 0.15 mg/kg ve sığırlarda 0.03 mg/kg dozunda kullanımı tavsiye edilir.
Ksilazinin solunum üzerindeki baskılayıcı etkisini tedavi için yapay solunum (solunum uyarıcıları ile de birlikte olabilir (örneğin doksapram)) uygulaması tavsiye edilir.Uygulamadan sonra sığırlar 1 gün boyunca kesime gönderilmemelidir. Süt için kalıntı arınma süresi 0 (sıfır) gündür.
- Ciddi böbrek, solunum sistemi, hipotansiyon, karaciğer ve kalp sorunu olan hayvanlarda kullanılmaz.
- Şok durumlarında ve diyabetli hayvanlarda kullanılmaz.
- Epileptik nöbet hikâyesi olan hayvanlarda kullanılmaz.
- Ürünün bileşenlerine duyarlı olduğu bilinen hayvanlarda kullanılmaz.
- Kedi ve köpeklerde yemek borusunda tıkanma, gastrik torsiyon ve fıtık durumlarında kullanılmaz.- 1 haftalıktan küçük buzağılarda, 2 haftalıktan küçük taylarda ve 6 haftalıktan küçük kedi-köpek yavrularında kullanılmaz.
- Erken doğum riski nedeniyle gebeliğin son bölümlerinde kullanılmaz (doğum anı hariç)
Satışa sunulmuş haliyle raf ömrü: 24 aydır. İç ambalaj açıldıktan sonraki raf ömrü: 28 gündür. 25°C altında saklayınız, buzdolabına koymayınız, dondurmayınız. İlk açılmasından sonra buzdolabında (2°C ile 8°C arasında) saklayınız. Tıpa en fazla 30 defa delinebilir.